E-bültene 
Nicel Yıldız Silahlı1 2Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Antalya, Türki̇ye
3İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul, Türki̇ye
Özet
Amaç: Aşı kararsızlığı önemli ve güncel bir halk sağlığı sorunudur. Özellikle aşı etkinliği, aşı içeriği, kişisel inançlar ve ahlaki değerler aşılama kararları üzerinde derin bir etkiye sahiptir. Ayrıca, yan etkilerle ilgili endişeler, doğal bağışıklığa duyulan güvensizlik ve aşılara yönelik siyasi ve ekonomik güvensizlik de ebeveynlerin aşı kararlarını etkilemektedir. Bu çalışma, farklı sosyodemografik özelliklere sahip katılımcılar arasında aşı kararsızlığına yol açan süreçleri incelemeyi amaçlamaktadır.
Gereç ve Yöntemler: Bu nitel çalışma, İstanbul Medipol Üniversitesi Hastanesi’nde yenidoğan bebekleri olan ailelerin çocuk aşılamasına ilişkin ebeveyn perspektiflerini incelemektedir. Aşılama karar verme süreçlerini keşfetmek için yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Veri toplama süreci yüz yüze yarı yapılandırılmış bir görüşme ve telefon görüşmesi içermektedir. Verilerin yorumlanması için tematik analiz kullanılmıştır. Etik onay alınmış ve Helsinki Bildirgesi ilkelerine bağlı kalınarak tüm katılımcılardan bilgilendirilmiş onam alınmıştır.
Bulgular: Katılımcılar, mevcut bir hastalık olmadığında aşıların gerekliliği konusunda belirsizliklerini dile getirmişlerdir. Bazı katılımcılar aşılama gibi proaktif önleyici tedbirler almak yerine sağlık sorunlarını ortaya çıktıkça ele almayı tercih etmiştir. Sentetik bileşenlere karşı güvensizlik ve ithal aşıların bileşimine dair belirsizlikler de dahil olmak üzere aşı içeriğine ilişkin endişeler de dile getirilmiştir. Katılımcılar inançlarının ve maneviyatlarının aşı kararları üzerindeki etkisini vurgulamış, dini inançların önemli bir rol oynadığını belirtmişlerdir. Potansiyel yan etkilerle ilgili endişeler ve doğal bağışıklığa güven tercihi, tereddütlü katılımcılar arasında yaygındı. Ayrıca, katılımcılar aşıların arkasındaki siyasi ve ekonomik motivasyonlara ilişkin kuşkularını dile getirmişlerdir.
Tartışma: Çalışma, aşı kararsızlığının karmaşıklığının altını çizmekte ve özel stratejilerin önemini vurgulamaktadır. Hedefe yönelik eğitim, aşı içeriği konusunda şeffaflık ve kültürel açıdan hassas yaklaşımlar hayati önem taşımaktadır. Aşı güvenliği konusunda güven oluşturmak, yan etki endişelerini gidermek ve şeffaf iletişim sağlamak kilit öneme sahiptir. Aşı düzenleme süreçlerine olan güvenin güçlendirilmesi, siyasi ve ekonomik güvensizliğin üstesinden gelmek için çok önemlidir.
2Department of Pediatrics, Akdeniz University Faculty of Medicine, Antalya, Türkiye
3İstanbul Medipol University Faculty of Medicine, İstanbul, Türkiye
Abstract
Objective: Vaccine hesitancy represents a significant and contemporary public health concern. In particular, vaccine efficacy, vaccine content, and personal beliefs and moral values have a profound impact on vaccination decisions. Additionally, concerns about side effects, lack of confidence in natural immunity, and political and economic distrust of vaccines also influence parents’ vaccination decisions. This study aims to examine the processes leading to vaccine hesitancy among participants with different sociodemographic characteristics.
Material and Methods: This qualitative study examines parental perspectives on child vaccination among families with newborns at Istanbul Medipol University Hospital, Türkiye. Semi-structured interviews were conducted to explore vaccination decision-making processes. Data collection involved face-to-face interviews and follow-ups via phone. Thematic analysis was employed for data interpretation. Ethical approval was obtained and informed consent was secured from all participants, adhering to the principles of the Declaration of Helsinki.
Results: Participants expressed uncertainty about the necessity of vaccinations in the absence of current illness. Some participants preferred to address health issues as they arose rather than take proactive preventive measures like vaccination. Concerns about vaccine content were also raised, including distrust towards synthetic components and uncertainties about the composition of imported vaccines. Participants highlighted the influence of their beliefs and spirituality on vaccine decisions, with religious convictions playing a significant role. Concerns about potential side effects and a preference for trust in natural immunity were common among hesitant participants. Additionally, participants expressed skepticism regarding the political and economic motivations behind vaccinations.
Conclusion: The study underscores the complexity of vaccine hesitancy, stressing the importance of tailored strategies. Targeted education, transparency on vaccine content, and culturally sensitive approaches are vital. Building trust in vaccine safety, addressing side effect concerns, and ensuring transparent communication are key. Strengthening confidence in vaccine regulatory processes is crucial for overcoming political and economic distrust.
