E-bültene 
Hazal Ceren Tuğrul1 , Ceren Bilgün1 , Ceyhan Şahin1 , Mehmet Dedemoğlu1 , Nelgin Gerenli1 , Gürkan Atay1 , Seher Erdoğan1 
Özet
Psödoanevrizmalar genellikle iatrojenik ve travmatik nedenlerden kaynaklanır. Bu durum, invaziv işlemlerin yaygınlaşmasıyla daha sık görülmektedir. Arteriyel kateterizasyon sonrası psödoanevrizma gelişme insidansı literatürde %0,2–0,3 arasında bildirilmiştir. Risk faktörleri arasında uzamış prosedürler, büyük çaplı kateterler ve birden fazla arter ponksiyonu sayılabilir. Bu olgu sunumunda, çocuk yoğun bakım ünitesine devredilen bir hastada santral venöz kateter girişimi sonrası sol femoral arterde psödoanevrizma gelişmesi ele alınmıştır. Hastaya, tedavi sırasında başarısız olan sol femoral ven girişiminden sonra sağ femoral venden santral venöz kateter yerleştirilmiştir. Girişimden dokuz gün sonra fizik muayenede sol kasıkta pulsatif bir şişlik tespit edilmiş ve ultrason ile femoral arter psödoanevrizması tanısı konulmuştur. Cerrahi olarak psödoanevrizma eksplorasyonu ve damar onarımı yapılmıştır. Takipte, girişim alanında enfeksiyon ve nekroz gelişmiş, debridman ve yaraya yönelik cerrahi onarımlar gerçekleştirilmiştir. Psödoanevrizmaların tedavisinde en sık kullanılan yöntemler ultrasonografi rehberliğinde kompresyon ve gerektiğinde cerrahi müdahalelerdir. Büyük psödoanevrizmalar tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlar, hatta ölüm riski taşıyabilir. Bu olgu, özellikle çocuk yoğun bakım ünitesinde santral venöz kateterlerin nadir de olsa ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini vurgulamaktadır.
Hazal Ceren Tuğrul1 , Ceren Bilgün1 , Ceyhan Şahin1 , Mehmet Dedemoğlu1 , Nelgin Gerenli1 , Gürkan Atay1 , Seher Erdoğan1 Abstract
Pseudoaneurysms are typically caused by iatrogenic and traumatic factors. With the increasing frequency of invasive procedures, pseudoaneurysms are being observed more often. The incidence of pseudoaneurysm formation after arterial catheterization has been reported in the literature to be between 0.2% and 0.3%. Risk factors include prolonged procedures, large-diameter catheters, and multiple arterial punctures. This case report presents a patient who developed a left femoral artery pseudoaneurysm following central venous catheterization in the pediatric intensive care unit. After a failed attempt to place a central venous catheter in the left femoral vein, a catheter was successfully inserted into the right fem-oral vein. Nine days after the procedure, a pulsatile mass was detected in the left groin on physical examination, and an ultrasound confirmed the diagnosis of a femoral artery pseudoaneurysm. Surgical exploration and vascular repair of the pseudoaneurysm were performed. During follow-up, infection and necrosis developed at the intervention site, necessitating debridement and surgical wound repair. Ultrasound-guided compression and, if necessary, surgical intervention are the most common treatment methods for pseudoaneurysms. Large pseudoaneurysms, if left untreated, pose a significant risk of severe complications, including death. This case highlights the importance of recognizing rare but serious complications associated with central venous catheter use, particularly in pediatric intensive care units.
